Glokom Nedir?

Op.Dr. Tuncer GÜNEY Göz Hastalıkları Uzmanı                                         
 

GÖZ  HIRSIZI    GLOK  M (= GÖZ  TANSİYONU) HASTALIĞINI   BİLİYOR  MUSUNUZ?  

Glokom=Göz  Tansiyonu  Hastalığı : Yüksek göz içi basıncı ile giden,görme hücrelerinin ölümüne neden olarak  göz siniri (Optik Sinir) hasarı ile sonuçlanan,kronik , ilerleyicive genellikle ağrısız bir göz hastalığıdır.Hastalık çok belirti vermeden sinsi ve  yavaş  olarak ilerleyerek  körlüğe neden olabilir.Bu yüzden hastalığa göz hırsızı da denilebilmektedir.Eskiden Karasu Hastalığı olarak adlandırılırdı. Hastalık önlenebilir körlük nedenleri arasında katarakttan sonra ikinci sıradadır.Görülme sıklığı %2 aralığında olup, tüm Dünyada 100 milyon civarında  glokom hastası olduğu tahmin edilmektedir.  

 

                                   

 

 

                                     

Glokom hastalığı uygun şekilde tedavi edilmez ise görme siniri hücreleri hasarı ile görme alanı kenarlardan itibaren daralmaya başlar ve en sonunda hasta bir borudan bakar gibi geri dönüşümsüz  görme alanı defekti oluşur. 

Yüksek göz içi basıncı düzeyleri ya da Akut Glokom Atağı uygun şekilde tedavi edilmez ise hızlı (1-2 gün içinde) bir şekilde görme kaybına neden olabilir.   

 

GLOKOM  HASTALIĞI  TİPLERİ  ve BELİRTİLERİ

Açık Açılı Glokom

Aynı zamanda açık açılı kronik glokom olarak da adlandırılan bu tür hastalığın en sık görülen tipidir.Tüm Glokom hastalarının %90-95’i bu tiptedir. Bu tipin nedeni hala tam olarak aydınlatılamamıştır. Her ne kadar kornea ve iris tarafından oluşturulan boşaltım açısı açık olsa da, bu açıda bulunan trabeküler ağın süzme yeteneğinde azalma ya da direnç sonucu ön kamara sıvısı yavaş boşalır. Bu da sıvının geride birikmesine ve gözün içinde yavaş yavaş meydana gelen basınç artışına neden olur. Bu tür glokom belirti vermediğinden erken tanınması ve tedavi edilmesi gereklidir.Bazen sabahları belirginleşen baş ağrısı,göz etrafında baskı veya ağrı hissi,geceleri ışıkların etrafında halkalar görme,renkleri soluk görme gibi muğlak ve müphem belirtileri olabilir.   

   
Açı Kapanması Glokom

Hastalığın çok  daha az rastlanılan ve genellikle ani(akut)gelişen türüdür. Bu tür glokomu olan kişilerin çoğunda anotomik-yapısal problemler vardır ve bunlar kişilerin göz sıvısının gözü terk etmesinde sorunlara neden olur. Göz sıvısının gözden boşaltılması ile ilgili problemler  yaşla veya başka bir  sebeplerle de  oluşabilir.Böyle durumlarda  ön kamara açısı kapanarak göz sıvısı gözün dışına çıkamayarak gözde birikir ve akut göz tansiyonu krizine neden olur.Çok çarpıcı belirtiler oluşur.Akut Glokom Krizi: Şiddetli  baş ve göz ağrısı, göz kızarıklığıı,görmede azalma, bulantı ve kusma görülür.Göze acil müdahale gerklidir.  
    
Normal Tansiyonlu Glokom  

Glokomun çok daha az anlaşılabilen bir türüdür. Bu türde, genellikle göz tansiyonu değerleri  normal sınırlar içinde seyretmesine rağmen aynen yüksek basınçlı glokomdaki gibi görme siniri ve hücrelerinde tahribat meydana gelmektedir. Çünkü optik sinirin damarsal beslenmesi bozuktur. Tedavi de göz tansiyonunu normalin düşük sınırlarına çekmek gerekmektedir.    

Bebeklik-Çocukluk  Glokomları  

Doğuştan  olabildiği gibi bebeklik çağında geçirilen bir hastalığa bağlı da olabilir. Doğuştan (konjenital) glokom 10.000 canlı doğumun birinde görülme sıklığına sahip olmasına rağmen, %12-15 oranında körlük meydana getirdiği için erken tanı ve tedavisi büyük önem arz etmektedir. Belirtileri gözde irilik ve büyüme,gözün saydam bolümünde grileşme ve bulanıklılık,gözde sulanma ve ışık hassasiyetinde artmadır. Konjenital glokomun temel tedavisi cerrahidir.Geç kalınmadan en uygun şartlarda ve en uygun yöntem ile ameliyat yapılmalıdır.

   

GLOKOM  HASTALIĞI  RİSK  FAKTÖRLERİ 

Yüksek Göz içi basıncı (Göz Tansiyonu)

En önemli risk faktörüdür.Göz tansiyonu ne kadar yüksekse glokoma yakalanma riski ve hastalığın ilerleme hızı o kadar fazladır.  
Yaş Glokoma yakalanma açısından önemli bir risk faktörüdür.40 yaşın üzerinde risk yaşla artmaktadır.  

Genetik

Ailede glokom öyküsü varsa, glokoma yakalanma riski büyüktür.   

Irk

Zencilerde glokoma yakalanma riski daha fazladır. Yine bazı ülkelerde değişik glokom tipleri farklı oranlardadır.  

Diğer Hastalıklar

Diyabet(Şeker) hastalığı,Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı glokoma yakalanma riskini arttırır. Diğer risk faktörleri arasında, retina ayrılması, göz tümörleri, üveit ve geçirilmiş göz ameliyatları glokoma neden olabilir.  

Göz Yaralanmaları

Gözün ciddi travmaları glokoma neden olabilir.  

Miyopi

Glokoma yakalanma riski miyop kişilerde normallere göre daha fazladır.  

Uzun Süreli Kortizon Kullanımı

Göze damlatılan kortizonlu damlalar ve diğer yollarla alınan kortizon glokoma neden olabilir.   

Göz Anormallikleri

Gözdeki yapısal-gelişimsel ve anotomik problemler  glokoma gelişimine yol açabilir.      

 
               
GLOKOM  HASTALIĞI TEŞHİS YÖNTEMLERİ 

Glokom dikkati bir göz muayenesi ve yardımcı tetkikler  ile teşhis edilir. Burada en önemli konu hastalığın olabildiğince erken teşhis edilip uygun tedavinin başlanmasıdır.Çünkü bu hastalıkta tanı konulduğunda ölen göz siniri hücreleri geri döndürülememektedir.Bu yüzden adeta bir kanser hastalığı gibi ne kadar erken tanı konulursa hastalıkla mücadelede o kadar yüz güldürücü sonuç alınır.Yukarıda bahsedildiği üzere çoğu kere belirti vermediği için özellikle 40 yaşından sonra her yıl düzenli göz muayenesi ve göz tansiyonu ölçümü yapılması çok önemlidir.Çocuklara ilk 2 yaş içinde mutlaka göz muayenesi yaptırılmalıdır.   

Göz Tansiyonu Ölçümü:

Günümüzde rutin olarak poliklinik muayene şartlarında en kolay ve en hızlı yapılabilen glokom tarama yöntemidir. Normal göz tansiyonu 10-20 mmHg’dir, Tonometre cihazları ile  göze temas edilerek ya da edilmeden göz tansiyonu ölçümleri yapılabilmektedir. 

 

Optik Sinir Başı Muayenesi:

Optik sinir başı muayenesi glokomun tanı ve takibinde en önemli muayene yöntemlerindendir. Optik sinir başı, hekim tarafından mercekler veya benzeri cihazlar kullanılarak direkt gözlemleme yoluyla ve bilgisayarlı görüntüleme yöntemleri kullanılarak bir tür tomografi çekilmesi yöntemleri ile incelenebilir.  

  
  
Sinir Lifi Tabakası Ölçümü:

Optik siniri oluşturan sinir lifi tabakası kalınlıklarının bir tür tomografi cihazı ileincelenmesidir.Günümüzde glokom hastalığının erken tanısında ve hastalığın takibinde çok önemli bir yöntemdir.

   

Görme Alanı Muayenesi:

Görme alanı retinadaki görme hücrelerinin hassasiyetinin bilgisayarlı otomatik perimetreler kullanılarak değerlendirilmesidir.Test öncesi hasta çok iyi bilgilendirilmeli,testin doğru yapılması testin değerlendirilebilmesi açısından çok önemlidir.Glokomun tanı ve tedavi takibinde önemini devam ettirmektedir.Görme alanı göz ve beyin arasındaki görme yolları ile ilgili de çok önemli bilgiler vermektedir.  

 

Merkezi Kornea Kalınlık Ölçümü:

Merkezi kornea kalınlığının ölçümü “pakimetri” olarak bilinir ve özel cihazlarla yapılır. Normal gözlerde merkezi korneanın kalınlığı yaklaşık 530-550 mikron arasıdır. Eğer kornea kalınlığı, normalden fazla ise göz içi basıncı daha yüksek, normalden az ise göz içi basıncı daha düşük bulunacaktır.Merkezi kornea kalınlığı glokom tanısı koymada önemli bir parametredir.

   

GLOKOM  TEDAVİ  YÖNTEMLERİ  

Glokom tedavisinde başlıca üç tedavi yöntemi mevcuttur.Bazen bu tedaviler ayrı ayrı bazen de bu tedavilerin kombinasyonları uygulanır.  

 

İlaç  Tedavisi 

Göz Damlaları : Glokomun tedavisinde kullanılan birçok anti glokom damla mevcutur. Bunlar değişik mekanizmalarla göz içi basıncını düşürürler. Göz sıvısının yapımını azaltmak veya dışa çıkışını arttırmak yoluyla etki etmektedirler.Günümüzde anti glokom damlalar ile çoğu glokom hastalıkları kontrol altına alınabilmektedir.  


  
Diğer İlaçlar: Yüksek göz tansiyonu düzeylerinde damlalara ilaveten geçici bir süre için  ağız yoluyla ya da damar içi serum verilerek göz tansiyonu düşürülebilir.  

Laser Tedavisi

Glokom tedavisinde ilaç tedavisine cevap alınamayan bazı açık açılı glokom olgularında ve açı kapanması glokomunda da kullanılmaktadır.    

  

Cerrahi Tedavi (Ameliyat) 

İlaç tedavisi ile glokom yeterince kontrol altına alınamıyorsa göz içi basıncı arzu edilen düzeye düşürülemiyorsa ameliyat gereklidir. En çok uygulanan ameliyat tekniği “trabekülektomi”dir. rabekülektomi, ön kamara açısında bulunan trabeküler ağ kısmından bir parça çıkarılmasıdır. Böylece gözde biriken sıvıya yeni bir akış yolu 
sağlanmış olur.

  
 
Normal cerrahi tedaviye cevap vermeyen inatçı glokomlarda, göz sıvısını göz dışına boşaltmak için özel implantlar kullanılır.

 

Bu Makaleye Ait Dosyalar